Türk kültüründe rekreasyon etkinlikleri eski çağlardan günümüze kadar ileri yönlü bir gelişim göstererek, günümüze kadar süregelmiştir. Bu makalemizde rekreasyonun tarihsel gelişimi ne kısaca göz gezdireceğiz.
İlgili Gönderi: Rekreasyon Nedir?
Eski Türklerde Rekreasyon
Eski çağlarda Türk toplumları kadın ve erkek ayrımı yapılmaksızın tarım ve hayvancılıkla uğraşır, aynı zamanda savaş hazırlıkları yapardı. Silah yapımı, atış talimleri, savaş taktikleri gibi uğraşların yanı sıra çeşitli eğlence ve törenler, toplu yeme içme etkinlikleri eski Türklerdeki rekreasyona ait örneklerdir. Savaş dışı zamanlarda savaş hazırlıkları çeşitli oyunlara dönüşür, özellikle at üzerinde birçok oyun oynanırdı.
Türklerin İslamiyet’i Kabulünden Sonra Rekreasyon
Türklerin İslamiyet’i kabul etmesiyle birlikte yaşadığı kültürel değişim, rekreasyonel yaşamında da değişikliklere neden olmuştur. İslamiyet sonrası değişimin örneklerini Karahanlılar, Selçuklular ve Osmanlılarda görmek mümkündür. Selçuklular dönemindeki esnaf örgütlenmesi olan Ahilik Teşkilatı ve bunun Osmanlı dönemindeki uzantısı olan Lonca Teşkilatı, rekreasyonel etkinliklere yön veren önemli unsurlardır. Lonca üyesi çalışanlar çalışma dışı zamanlarında yemekli eğlencelere katılırlar, vakit geçirirlerdi. Çeşitli şenlikler düzenlenir, sportif etkinlikler tertip edilir, yalnızca şehir merkezleri değil uzak köylere kadar bu etkinlikler götürülürdü.
Bu dönemlerde çalışma hayatı ziraat, zanaat, ticaret ve bilim gibi uzmanlık alanlarına ayrılmış, bunun sonucunda kentleşme artımıştır. Bunun neticesinde çalışma zamanı ve çalışma dışı zaman arasındaki ayrım belirginleşmiş, ”boş zaman” kavramı yerleşmeye başlamıştır. Çalışma dışı zamanlarda yaylalara çıkma, içme ve kaplıcalara gitme, sportif müsabakalara katılma ve izleme ve diğer aktif-pasif etkinliklerle boş zamanlar örgütlenmeye başlamıştır.
Dinin, rekreasyonel yaşama önemli etkileri olmuştur. Cami ziyaretleri, yatır ziyaretleri, mukabele, mevlit, bayram ziyaretleri ve eğlenceleri, ramazan şenlikleri, dini sohbetler din eksenli gelişim gösteren rekreasyonel etkinliklere örnek olarak gösterilebilir.
Osmanlı döneminde kadın-erkek boş zaman uğraşıları daha belirgin olarak ayrışmıştır. Kadınlar daha çok ev içi boş zaman etkinlikleri ile meşgale olurken, erkekler daha çok ev dışı etkinliklerde yer almıştır.
Kadınların boş zaman etkinlikleri:
- Misafirlik
- Oyun
- Saz çalma
- Dikiş-nakış
- Oya
- Hikaye ve masal anlatma
- Şarkı türkü söyleme
- Dini etkinlikler (sohbetler, mukabeleler vs.)
Erkeklerin boş zaman etkinlikleri:
- Mesire yerlerine gitme
- Hamama gitme
- Kahvehaneye gitme
- Meyhanelere gitme
- Spor müsabakalarını izleme ve katılma
- Avcılık, atıcılık
- Kuşçuluk
- Dini etkinlikler
Özellikle kahvehaneler, Türk kültüründe önemli bir yere sahip olmuştur. Kahvehaneler yalnızca çay kahve içmek için değil, birçok eğlenceye katılmak ve dostlarla bir arada olmak için tercih edilmiştir. Tavla, satranç, müzik gibi etkinlikler kahvehanelerde yaygındır.
Osmanlı’da Batılılaşmayla Birlikte Rekreasyon
Osmanlı’da 1839 Tanzimat Fermanı ile birlikte batılılaşma başlamış ve bu durum toplumun her kesimini etkilemiştir. Batılılaşmayla birlikte toplumun yaşam biçimine büyük oranda yön veren ulema sınıfı büyüklerin yerini modern ve pahalı yaşam biçimine öncülük eden yeni, aydın, laik bürokrasi almıştır. Türk kadını eğitime ve çalışma hayatına adım atmıştır. Osmanlı aydını batı edebiyatına ve düşünce akımlarına yönelmiş, batı müziğiyle ilgilenmiş, opera ve tiyatro gibi etkinliklerle tanışmıştır. Tüm bunlar özellikle seçkin sınıf ve çocuklarında görülmüş, zamanla toplumun geri kalan kısmına da sirayet etmiştir.
Değişen yaşam biçimi Osmanlı ekonomisini de şekillendirmeye başlamış, insanları cezbedecek birçok malın yanında, rekreasyonel yaşamı canlandıracak ve teşvik edecek birçok mal ve hizmet ortaya çıkmıştır. Çok değişik araç-gereç ve malzeme yanında, batı türü müzikli gazinolar, cafeler, pastaneler, lokantalar, lüks oteller, yazlık çay bahçeleri vs. hizmete girmeye başlamıştır.
Avrupa’da moda olan bisiklet, rugby, kriket, polo, tenis, beyzbol, basketbol, voleybol, hentbol, atletizm gibi spor dalları Osmanlı’da özellikle de azınlıkların ve yabancıların çok rağbet görmüştür.
Osmanlı’nın son dönemlerinde değişik faaliyetlerle insanları bir araya getirererek toplumsallaştırmak, sporu örgütlemeye çalışmak için YMCA (Young Men’s Christian Association) isimli Amerikan kökenli bir uluslararası örgüt faaliyet göstermiştir. Bu örgüt, çeşitli şubeleri vasıtasıyla cimnastik, tenis, yüzme, balıkçılık, beyzbol, güreş, kılıç, flöre, boks gibi sportif etkinlikler tertipleyip sunmuş, aynı zamanda ligler ve turnuvalar organize etmiştir.
İstanbul’da 1922 yılında batılıların organizatörlüğünde ”Herkes İçin Spor, Herkes İçin Oyun ve Evrensel Sağlık” sloganlarıyla, 1447 kişinin katılımıyla İstanbul Oyunları düzenlenmiştir.
Türkiye Cumhuriyeti’nde Rekreasyon
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıyla birlikte, Türk toplumunun rekreasyonel yaşamı da yeni bir döneme girmiştir. Nitekim bu dönemde yapılan ve her alanı kapsayan inkılaplar, yüzyıllardır gelenekselleşen birçok yaşam biçimini ve geleneksel kültürü derinden etkilemiştir. Osmanlı’nın sanat, edebiyat, spor gibi aktiviteleriyle uğraşan aydınları daha görünür olmuş, bu etkinlik çeşitleri daha da zenginleşmiştir.
Günümüz dünyasında boş zaman endüstrisi ve rekreasyon olgusu özellikle gelişmiş ülkelerde önemle üzerinde durulan hususlardan biridir. Türkiye’de de rekreasyon bilinci giderek gelişmekte, hükümet ve özel sektör tarafından yapılan yatırımlar ve projeler ile daha görünür hale gelmektedir.
hocam kaynakça kısmını eklermisiniz