Somut ve soyut herhangi bir şeyin eksikliği hissi ve bu hissi giderme arzusuna ihtiyaç denir. Tatmin edilmemiş ihtiyaçlar insan davranışlarına yön verir. İnsanların gelir düzeyi ve statüsü ne olursa olsun, ihtiyaçları sonsuzdur. Dolayısıyla insan, sürekli talep eden ve talebini karşılamak için mücadele eden bir yapıdadır.
Maslow, insan ihtiyaçlarını önem sırasına göre beşe ayırmıştır. Maslow’a göre insanlar bir ihtiyacını tatmin etmeden bir üst seviyedeki ihtiyacı talep etmez. Bunlar;
- Fizyolojik ihtiyaçlar
- Güvenlik ihtiyacı
- Ait olma ve sevgi ihtiyacı
- Saygı ihtiyacı
- Kendini gerçekleştirme ihtiyacı
Fizyolojik ihtiyaçlar; yeme, içme, giyinme gibi insan yaşamının idamesi için gerekli olan ihtiyaçlardır. Karnı aç olan veya soğuktan donmak üzere olan bir insan için güvenlik, saygı, toplumda kabul görme gibi üst düzey ihtiyaçlar bir anlam ifade etmez.
Güvenlik ihtiyacı; genel güvenlik ve sosyal güvenlik olarak ikiye ayrılabilir. Fizyolojik ihtiyaçlar karşılandıktan sonra insanların yaşamlarını güvenle sürdürebilmeleri için, güvenlik ihtiyacını tatmin etmeleri gerekir.
Ait olma ve sevgi ihtiyacı; insan fıtratı gereği sosyal bir varlıktır. Tek başına yaşamını sürdürmesi mümkün değildir. Dolayısıyla insan, toplumun bir parçası olarak o toplum tarafından kabul edilme ve sevgi görme ihtiyacı hisseder. Toplumda dışlanan bir insanın psikolojik ve mental olarak sağlıklı kalması mümkün değildir.
Saygı görme ihtiyacı; her insan toplumda belli bir statü elde etme ve başkaları tarafından önemsenme ihtiyacı hisseder. Bu ihtiyaç tatmin edilmediğinde insanlarda aşağılık kompleksi, kendini küçük görme gibi duygular gözlenebilir.
Kendini gerçekleştirme ihtiyacı; insanın potansiyelini açığa çıkarması, yaratıcılığı, kendini geliştirmesi, toplumda bir statüden daha üst bir statüye yükselmesi gibi ihtiyaçları muhteva eder.
Bu saydığımız ihtiyaçları birincil ve ikincil ihtiyaçlar olarak sınıflandırmak mümkündür. Bu sınıflandırmaya göre fizyolojik ihtiyaçlar ve güvenlik ihtiyacı birincil ihtiyaçlar; ait olma, saygı görme ve kendini gerçekleştirme ihtiyaçları ise ikincil ihtiyaçlar olarak değerlendirilebilir. Bu ihtiyaçlar tatmin edildiğinde insan mutlu ve huzurlu olur. Mutlu olan insan çalışma hayatında da başarılı olur ve katma değer üretir. Diğer insanlarla ilişkileri sağlıklı olur ve toplumun genelinde suç oranı ve kötü alışkanlıklar azalır.
Rekreasyon ihtiyacı ikincil ihtiyaçlar kategorisinde yer alır
Dolayısıyla insanlar rekreasyon ihtiyacı giderilmediğinde ruhsal yönden sıkıntı yaşar, mutsuz olur. Bunun sonucunda da içine kapanıklık, asabi olma, saldırganlık gibi tepkiler görülebilir. Buna paralel olarak da alkol ve uyuşturucu kullanımı, suç oluşturan davranışlar, toplumsal çatışma vb. artar.
Yoğun, rutin ve stresli çalışma hayatı, şehir hayatının hızlı temposu, doğadan uzaklaşma gibi nedenler insan hayatında baskı oluşturur, yeteneklerini ortaya koymalarına ve kendilerini gerçekleştirmelerine engel olur. Bu da çeşitli sorunlara ortam hazırlar. Çeşitli rekreatif faaliyetler oluşan bu baskından kaynaklanan sıkıntılar için onarım gerçekleştirir. Yani insanların fiziksel ve ruhsal açıdan yenilenmesini, stres atmasını, potansiyel yeteneklerini açığa çıkarmasını sağlar. Bu nedenle rekreasyon çok önemli bir ihtiyaçtır. Tatmin edilmediğinde ise yıkıcı sonuçlar ortaya çıkar.
Rekreatif faaliyetlere katılan insanlar, diğer insanlarla grup halinde faaliyette bulunur, yeni arkadaşlar edinir. Bu sosyalleşmeyi, karşılıklı dayanışmayı artırır ve insanın ait olma ihtiyacını tatmin eder. Örneğin bir toplumsal gönüllülük organizasyonunda veya bir oyun grubunda bireyler karşılıklı iletişimde bulunur, ortak amaçlar etrafında birleşir, dayanışma kültürü sergiler.
Toplumda insanlar arasındaki ilişkileri düzenleyen belli kurallar vardır. Bireyler bu kurallara riayet ettikçe, daha medeni ve sağlıklı bir toplum ortaya çıkar. Rekreatif faaliyetler de grup halinde yapıldığı için belli kurallar vardır ve faaliyete katılanlar bu kurallar çerçevesinde davranışlarını kontrol eder. Dolayısıyla insanlar rekreatif faaliyetlere katılarak kurallara uyma, başkalarının haklarına saygı gösterme ve dayanışma özellikleri kazanır.
Bunun yanı sıra belli bir rekreasyonel faaliyette yoğunlaşan insanlar, faaliyetlerinin ilgi görmesi ile duygusal açıdan doyum sağlar, itibarı artar, saygı görür. Bu da kişinin yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlar. Yani kendini gerçekleştirme ihtiyacını tatmin eder. Boş zamanlarında resim yapan veya dövüş sporları ile ilgilenen bir insanın yarışmalarda kazandığı başarılar, becerilerinin diğer insanlar tarafından takdir toplaması vb. durumlar buna örnek teşkil eder.
Bunun farkına varıldıkça, boş zamanlar daha çok önemsenir hale gelmiştir. Gelişmiş ülkelerde hükümetler bu konuda ciddi çalışmalar yapmaktadır. Hatta bilgi ve tecrübelerini paylaşmak ve birbirlerinden istifade etmek adına konuyla alakalı uluslararası toplantılar yapılmaktadır.
Rekreasyona duyulan ihtiyacın nedenlerini maddeler halinde aşağıdaki gibi sıralayabiliriz:
♦ İnsanı mutlu ve huzurlu hissetmesini sağlar.
♦ Yaşam kalitesini artırır.
♦ Fiziksel ve ruhsal gelişime katkıda bulunur.
♦ İnsanı sosyalleştirir. Toplumsa dayanışmayı artırır, bütünleşmeyi sağlar.
♦ Toplumda demokratik bilincin gelişimini sağlar.
♦ Kişisel beceri ve yeteneklerin gelişimi sağlar.
♦ Heyacan ve macera ihtiyacını giderir.
♦ Hayal gücünü ve yaratıcılığı geliştirir.
♦ Çalışma hayatında başarıyı ve verimi artırır.
Yukarıda ifade edilen tüm bu nedenler, rekreasyon ihtiyacı kavramının aslında ne kadar önemli bir kavram olduğunu gözler önüne sermektedir…
İlk yorum yapan olun