Geçmişten Günümüze Olimpiyat Oyunları

Olimpiyatlar, (diğer adıyla Olimpiyat Oyunları) dört yılda bir dünyanın farklı yerlerinde düzenlenen çok sporlu etkinliklerdir. Günümüzde 200’den fazla ülkenin temsil edildiği, dünyanın en kapsamlı spor organizasyonu olan olimpiyatlar, Yaz Olimpiyatları ve Kış Olimpiyatları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Olimpiyatlarda dünyanın en iyi sporcuları yarışmaktadır. Dolayısıyla da bir sporcu için, olimpiyatlara katılmış olmak bile başlı başına büyük bir başarıdır. Günümüzde 4 yılda bir, birçok farklı branşta düzenlenen modern olimpiyat oyunları 19. yüzyılda sistemli bir hale getirilmiş olsa da, kökenlerine inildiğinde Antik Yunan dönemine kadar gitmemiz gerekir.

Antik Olimpiyatlar

Olimpia

Tarihteki en eski olimpiyatların M.Ö. 776 yılında günümüzde Yunanistan sınırları içerisinde yer alan Olimpia bölgesinde yapıldığı düşünülmektedir. Antik Yunan mitolojisine göre tanrı ve tanrıçalar insanların ulaşamadığı yüksek bir dağın zirvesindeki saraylarda yaşamakta ve bu dağa Olimpia denilmektedir. Olimpiyat oyunlarının temelinde, tanrı Zeus’a adanmışlık söz konusudur. Sonuç olarak antik olimpiyatların dini referans aldığı ve dönemin din anlayışına göre şekillendiğini söylemek mümkündür. Bu durum, bazı kuralları ve yasaklamaları beraberinde getirmiştir. Örneğin;

  • Suç işlemiş sabıkalı kişilerin oyunlarda yarışmasına izin verilmezdi.
  • Oyunlara katılacak sporcuların katıksız Yunan vatandaşı olması gerekirdi.
  • Olimpiyatların düzenleneceği zamanlarda devletler arası savaşlara ara verilir ve kan dökülmesi yasaklanırdı.

Görüleceği üzere antik olimpiyatları modern olimpiyatlardan ayıran en önemli şeylerden biri, oyunların sadece Yunan vatandaşlarına açık olmasıdır. Bununla birlikte esirler ve kadınlar da yarışmalara katılamazdı. Hatta kadınların izleyici olarak bile yarışmalarda bulunmasına izin verilmemiştir. Antik olimpiyatlarda kurallar oldukça sert olup, bu kuralları çiğneyen kişiler ceza olarak yüksek bir dağın tepesinden atılarak öldürülür veya dövülürdü.

Sporcular oyunlar esnasında çıplak bir şekilde yarışır ve güneşten korunmak için vücutlarına zeytinyağı sürerlerdi.

Antik olimpiyatlar ilk yıllarında 8 yılda bir düzenlenirdi. Bu sürenin temelinde ise, Antik Yunan’da ölen insanların ruhlarının 8 yıl sonra bedenlerine geri döneceği inanışı yatmaktadır. Oyunlar ilerleyen süreçte 4 yılda bir yapılmaya başlanmıştır. Güneş ve aydan sonra gökyüzünde en parlak cisim olan Venüs gezegeni, uzayda 4 yılda bir yıldız şekli çizmektedir. Eski Yunanlılar bunu keşfettiklerinde büyük hayranlık duymuşlar ve olimpiyat oyunlarını 4 yılda bir düzenlemeye başlamışlardır. Günümüzde de aynı uygulama devam ettirilmektedir.

Antik olimpiyatlarda yarışan sporculardan başarılı olanlara, zeytin ağacının dallarından örülmüş bir taç verilirdi. Bu tacın önemi, Tanrı Zeus’a adanmış olmasıdır ve bu nedenle de sporcular için manevi değeri yüksekti.

Roma İmparatorluğu döneminde, Zeus adına yapılan antik olimpiyat oyunlarının Hristiyanlık inancına aykırı olduğunun düşünülmesi ve kilisenin bedensel aktiviteleri şeytan işi olarak nitelendirmesinin sonucu olarak oyunlar M.S. 393 yılında İmparator I. Theodosius tarafından yasaklanmıştır.

Modern Olimpiyat Oyunları

Coubertin

M.S. 393 yılında imparator I. Theodosius tarafından yasaklanan olimpiyatlar 15 asırlık bir aradan sonra, Pierre de Coubertin’in öncülüğünde 1896 yılında yeniden başlatılmıştır. Modern olimpiyatların babası olarak bilinen Coubertin spor aracılığıyla toplumun zararlı alışkanlıklardan uzak tutulabileceğini ve sporun bireyleri hem fiziksel hem de mental olarak daha sağlıklı hale getireceğini öne sürerek; 1892 yılında Paris Üniversitesi’nde (Sorbonne) olimpiyatların tekrardan başlatılması fikrini gündeme getirmiştir. Coubertin’in bu fikri kabul görmüş ve 23 Haziran 1894 yılında ilk uluslararası olimpiyat komitesi kendisinin önderliğinde toplanmıştır.

Tüm bu girişimlerin sonucunda ilk modern olimpiyatlar 1896 yılında Atina’da (Yunanistan) yapılmış ve bu organizasyonda 14 ülkeden 141 sporcu yarışmıştır. Yunanlılar modern olimpiyatların, antik olimpiyatlarda olduğu gibi her dört yılda bir kendi ülkelerinde düzenlenmesini istemişlerse de, Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından bu talep kabul edilmemiş ve modern olimpiyatların ikincisi Paris’te düzenlenmiştir.

Modern olimpiyatlar için aşağıdaki ilkeler benimsenmiştir:

  • Olimpiyatlar eskiden olduğu gibi dört yılda bir yapılacaktır.
  • Olimpiyatlar, Antik Yunan’daki uygulamanın aksine tüm dünya sporcularına açık olacaktır.
  • Antik olimpiyatlarda kazanmak her şey iken; modern olimpiyatlarda önemli olan katılmak, dostluk ve kardeşlik duygusunu pekiştirmektir.
  • Olimpiyatlar gezici olacak ve her olimpiyat başka bir ülkede gerçekleştirilecektir.

1921 yılında alınan kararla, yalnızca kış sporlarının dahil edileceği kış olimpiyat oyunlarının düzenlenmesine karar verilmiş ve ilk Kış Olimpiyatları 1924 yılında Chamonix’de (Fransa) yapılmıştır. Yaz ve Kış Olimpiyatları 1992 yılına kadar aynı yıl içerisinde yaz ve kış dönemlerinde yapılmıştır. Bu tarihten sonra ise kış olimpiyatları yaz olimpiyatlarından 2 yıl sonra düzenlenmeye başlamıştır.

İlk modern olimpiyatların düzenlenmeye başladığı 1896 yılından itibaren oyunlar üç kez iptal edilmiş, bir kez ertelenmiştir;

  • 1916 Olimpiyatları (1. Dünya Savaşı nedeniyle iptal edildi)
  • 1940 Olimpiyatları (2. Dünya Savaşı nedeniyle iptal edildi)
  • 1944 Olimpiyatları (2. Dünya Savaşı nedeniyle iptal edildi)
  • 2020 Olimpiyatları (Covid 19 pandemisi nedeniyle ertelendi)

Olimpiyat Bayrağı

Olimpiyat bayrağı iç içe geçmiş 5 halkadan oluşmakta ve her bir halka kıtaları temsil etmektedir. Halkaların iç içe oluşu, dünya insanlarını dostluk ve sevgi bağlarıyla birbirine bağlamayı simgelemektedir. Mavi halka Avrupa kıtasını, sarı halka Asya kıtasını, siyah halka Afrika kıtasını, yeşil halka Avustralya kıtasını ve son olarak kırmızı halka Amerika kıtasını temsil etmektedir.

Burada akla şu soru geliyor, dünyada 7 kıta varken olimpiyat bayrağında kıtaları temsilen neden 5 halka var? Çünkü olimpiyat bayrağında Kuzey Amerika ve Güney Amerika kıtaları tek bir halkada temsil edilmiş ve insan yaşamının sınırlı olduğu Antarktika kıtası kapsam dışında tutulmuştur.

Olimpiyat Meşalesi

Olimpiyat meşalesi, olimpiyatların öncesinde Yunanistan’daki Olimpia Dağı’nda güneş ışığı kullanılarak dev mercekler vasıtasıyla tutuşturulmaktadır. Ardından meşale olimpiyat oyunlarının yapılacağı ülkeye kadar, yol üzerinde geçtiği ülkelerin atletleri tarafından elden ele taşınarak götürülmekte ve oyunların yapılacağı stadyumdaki dev meşale bu meşale aracılığıyla tutuşturulmaktadır. Açılış töreninde yakılan meşale, oyunlar bitene kadar söndürülmemektedir. Olimpiyat meşalesi ilk kez 1936 Berlin Olimpiyatları’nda yakılmıştır.

Olimpiyat Madalyası

Olimpiyat oyunlarında birinciliği elde eden sporculara altın, ikinciliği elde edenlere gümüş ve üçüncü olan sporculara ise bronz madalya verilmektedir.

Madalyaların bir yüzünde zafer tanrıçası olarak kabul edilen Nike’ın (Nayk) kabartması yer alırken diğer yüzünde olimpiyatı düzenleyen ülkenin amblemi bulunmaktadır.

Olimpiyat Yemini

Olimpiyat oyunlarının açılışı sırasında oyunlara katılan bütün sporcular olimpiyat yemini etmektedir. Bu yemini organizatör ülkenin tanınan bir sporcusu bütün sporcular adına eder. Yemin şu şekildedir:

“Olimpiyat oyunlarında ülkemin şerefi ve sporun zaferi için kurallara uyarak dürüst yarışacağımıza ve gerçek sportmenlik ruhu içinde mücadele edeceğimize ant içeriz.”

Olimpiyatı Simgeleyen Sözcükler

  • Citius > Daha Hızlı
  • Altius > Daha Yüksek
  • Fortius > Daha Güçlü

Olimpiyat Oyunları’nın simgeleşmiş parolası latince bu üç sözcükten oluşmaktadır. Modern Olimpiyat Oyunları’nın kurucusu Baron Pierre de Coubertin, eski bir arkadaşı olan Rahip Didon’un öğretmenlik yaptığı okulun bayrağına yazdırdığı bu sözcükleri Olimpiyat Oyunları ruhuna uygun bulduğundan aynen almış ve simge yapmıştır.

Olimpizm Düşüncesi

Olimpizm, beden becerisi ile insan aklının ve kişiliğinin gelişmesini hedefleyen, insanı tüm yönleriyle geliştirmeyi amaçlayan bir yaşam felsefesi olarak görülmektedir. Olimpizm düşüncesi, sporu kültür ve eğitim ile kaynaştırarak evrensel ahlak ilkelerine saygılı bir yaşam biçimi oluşturmayı hedeflemektedir.

Uluslararası barış ve anlayışın gelişmesine yardım edecek bir araç olarak görülmesi ve tüm dünyada iyiye ulaşmada sosyal bir güç olarak kullanılması olimpizmin önemi olarak belirtilmektedir.

Olimpizm bireyin kişisel gelişimine katkı sağlayıp öz disiplin, cesaret, azim, kendi kendini yönlendirme ve öz güven gibi özelliklerinin gelişimini sağlamaktadır.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi

Uluslararası Olimpiyat Komitesi (International Olympic Committee, IOC) 23 Haziran 1894 tarihinde Pierre de Coubertin’in öncülüğünde kurulmuş olan ve Olimpiyat Oyunları’nın düzenlenmesinden sorumlu olan kuruluştur. Merkezi, İsviçre’nin Lozan kentindedir.

Olimpik Spor Branşları

Olimpik spor branşları aşağıdaki gibi olmakla birlikte, Uluslararası Olimpiyat Komitesi tarafından zaman zaman bu listeye ekleme veya çıkarma yapılabilmektedir.

İlk yorum yapan olun

Bir Cevap Yazın