Tarih boyunca insanlar çeşitli sebeplerle bir yerden başka bir yere seyahat etme gereksinimi duymuşlardır. Bu seyahatler çeşitli sebeplerle bazı dönemlerinde yoğun görülürken, bazı dönemlerinde ise en alt seviyede tezahür etmiştir. Özellikle sanayi devrimi sonrası ulaşım sektöründeki hızlı gelişme, seyahatleri de artırmış, böylece turizmin gelişimine ve bugünkü halini almasına da ortam hazırlamıştır. Bu makalemizde turizm nedir, turist kime denir sorularına cevap arayacağız.
İlgili Gönderi: Turizmin Tarihsel Gelişimi
Turizm Nedir?
Turizm çok karmaşık ve dinamik bir kavramdır. Bu nedenle turizmi basit bir şekilde anlatmak güçtür. Cohen’e göre turizm (1979); belirli bir yeri tatil, eğlence, arkadaş ve aile ziyareti, spor, dinlenme, tur gibi boş zaman faaliyeti için ziyaret etmektir. Ancak turizm büyük oranda boş zamanlarda ortaya çıkmasına rağmen, işi de içeren bir kavramdır.
Dünya Turizm Örgütü (WTO) turizmi; ”Kişilerin ikamet ettiği yer dışındaki bir yere bir yılı aşmamak üzere, boş zaman değerlendirme, iş veya diğer benzeri amaçlarla yaptıkları seyahat ve konaklama aktiviteleri” olarak tanımlamaktadır.
Bir seyahatin turizm olarak değerlendirilebilmesi için sürekli yaşanılan yer dışına, yirmi dört saati aşan ve en az bir gece konaklamadan oluşması gerekir.
Bir seyahatin turizm kapsamında değerlendirilebilmesi için aşağıdaki ölçütlere haiz olması gerekir:
- Seyahat devamlı olarak ikamet edilen (yaşanılan), çalışılan yerlerin dışına yapılmalı.
- Konaklama sırasında turizm işletmelerinin ürettiği mal ve hizmetler talep edilmeli.
- Konaklama geçici olmalı (24 saatten fazla, 1 yıldan az)
- Seyahat gelir elde etmek amacıyla yapılmamalı.
Turizmde kazanç elde etme amacı yoktur. İnsanlar turizm faaliyetlerine yeni yerler keşfetmek, yeni maceralar yaşamak, stresten uzaklaşmak, dinlenmek vs. veya iş yada sağlık ile ilgili sebeplerden dolayı katılırlar. Buna karşılık öğrencilerin başka şehir ya da ülkelerdeki uzun süreli konaklamaları, başka bir yerde iş için uzun süreli veya kalıcı konaklama, devamlı yerleşme amacına yönelik seyahatler turizm kapsamının dışındadır.
Turizm doğası gereği ekonomik bir olaydır. Zira turizm faaliyetinde bulunabilmek için para harcamak gerekir. Seyahat eden kişilerin tüketim, hizmet sunanların ise üretim faaliyetinde bulunması turizmin ekonomik özelliğini ortaya koyar.
Bunun yanı sıra turizm endüstriyel olarak birçok sektörü etkiler. Turistik işletmelerde müşterilere sunulan meyve ve sebzelerin, çiftçilik ve bahçe üretimi ile uğraşan üreticileri etkilemesi buna örnektir. Dolayısıyla bir ülkenin turizm gelirleri, yalnızca doğrudan turizm gelirlerinden oluşmamakta, dolaylı olarak da istihdam ve gelir yaratma potansiyeli söz konusu olmaktadır. Turizm bu özelliği ile ekonomide çarpan etkisi yaratmakta ve ülke ekonomilerine büyük katkıda bulunmaktadır.
İnsanlar arası etkileşimin artması, farklı kültürleri ve insanları tanıma, yeni yerler keşfetme vb. de turizmin sosyal yönünü ortaya koyar.
Turist ve Günübirlikçi Arasındaki Fark
Turist kelimesi ilk olarak 1800 yılında Samuel Pegge (1773-1800) tarafından kullanılmıştır.
Sürekli ikamet ettiği yerleşim birimi dışındaki bir yerleşim birimini en az 24 saat kalmak ve en az bir gece konaklamak için çeşitli sebeplerle ziyaret eden kişilere turist; gittiği yerleşim biriminde 24 saatten az kalan kişilere günübirlikçi denir.
Türkiye’de turist tanımı, 1996 yılında revize edilen 22747 sayılı Seyahat Acentaları Yönetmeliği‘nde şu şekilde yapılmıştır: ”Para kazanma amacı olmaksızın, dinlenmek ve eğlenmek için ya da kültürel, bilimsel, sportif, idari, diplomatik, dinsel, sıhhi ve benzeri nedenlerle, oturduğu yer dışına geçici olarak çıkan ve tüketici olarak belirli bir süre seyahat edip kalan ve yeniden ikametgahına dönen kimsedir.”
Turist kavramı yerli ve yabancı turist olarak sınıflandırılabilir. Yabancı turist; yabancı bir ülkeyi ziyaret eden ve 24 saat ile 1 yıl arasında kalan turistlere denir. Yerli turist ise milliyet fark etmeksizin aynı ülke içerisinde ticari kazanç elde etme amacı olmadan seyahat eden ve en az 24 saat kalan kişilere denir.
Turist olarak kabul edilenler:
- Zevk, eğlence, ailevi nedenler, sağlık amacıyla vb. yolculuk edenler
- Bilimsel, idari, dini, sportif nedenlerle veya bu çeşit toplantılara katılmak amacıyla seyahat edenler
- Ticari nedenlerle seyahat edenler
- Deniz gezileri ile gezenler (Bu gezi süresi 24 saatten az olsa bile turist sayılırlar)
Turist olarak kabul edilmeyenler:
- Ülkeye iş sözleşmeli ile veya böyle bir sözleşme olmaksızın gelip bir iş yapmak veya bir işte çalışmak isteyenler,
- Bir başka ülkede kamu amaçlı görevlendirilen kimseler (örneğin, diplomatlar)
- Ülkede yerleşmek, devamlı olarak yaşamak için gelenler
- Okullarda veya konaklama kurumlarındaki üniversite öğrencileri veya diğer gençler
- Bir sınır bölgesinde ikamet edenler ve başka bir ülkede yaşayıp komşu ülkeye çalışmak için gelenler
*Bir ülkeden durmaksızın transit geçenler, seyahatleri 24 saati aşsa bile turist olarak kabul edilmezler.
Turizm, ekonomik büyümeye katkıda bulunsa da, doğal ve kültürel kaynakları tüketerek çevresel sorunlara yol açabilir. Turizmin aşırı talebi, yerel ekosistemleri olumsuz etkileyebilir ve kalkınma dengesizliklerine neden olabilir. Bu durum, sadece ekonomik avantajları değil, aynı zamanda çevresel sürdürülebilirliği de göz önünde bulundurmayı gerektirir.
Kesinlikle haklısınız. Bu hassasiyete dikkat çekmek adına ekoturizm kavramı geliştirilmiştir.