Ekorekreasyon Nedir?

Ekorekreasyon Nedir?

Boş zaman aktivitelerinin ekosentrik yaklaşımla gerçekleştirilmesine ekorekreasyon nedir.  Bir başka deyişle ekorekreasyon; boş zaman aktivitelerinin doğanın sürdürülebilirliğine zarar vermeden, doğa dostu şekilde gerçekleştirilmesidir. Ekorekreasyon aktivitelerine katılan bireylere ise ekorekreasyonist denir.

Dünya genelindeki hızlı sanayileşmenin çevre üzerinde yarattığı baskılar neticesinde oluşmaya başlayan çevre bilinci, insanların doğa, doğal yaşam, ekosistem, ekoloji, çevre sorunları gibi kavramlara olan ilgisini artırmıştır. Artan ilgi sonucunda yaşamın birçok alanında çevre dostu uygulamalar teşvik edilmeye, özendirilmeye çalışılmaktadır. Ekoturizm, ekokültür, ekoaraba, ekoenerji, ekoseyahat gibi kavramlar bunun sonucunda ortaya çıkmıştır. Ekorekreasyon da bunlardan birisidir.

Ekorekreasyon Aktiviteleri

Ekorekreasyon aktivitelerini iki gruba ayırmak mümkündür. Bunlar;

  • Doğanın araç olarak kullanıldığı aktiviteler
  • Doğanın esas kaynak olduğu aktiviteler

Doğanın araç olarak kullanıldığı aktivitelere dağcılık, oryantiring, yelken sporu örnek verilebilir. Bu faaliyetlerde doğa rekreasyonel etkinliği gerçekleştirmek için bir araç olarak kullanılmaktadır. Bu tür aktivitelerde katılımcıların doğaya ilgileri ve sevgileri büyük rol oynar, doğayı koruma ve çevresel sorumluluk söz konusudur ancak faaliyetler daha ön plandadır.

Doğanın esas kaynak olarak kullanıldığı aktivitelere kuş gözlemciliği, doğa fotoğrafçılığı örnek verilebilir. Bu tür faaliyetlerde doğa etkinliğin esas kaynağıdır. Katılımcılar doğayı koruma ve geliştirme çabası göstermek, sürdürülebilirliğe katkıda bulunmak, doğayla bütünleşerek sakinlik ve dinginlik kazanmak gibi amaçlar taşır. Doğa her zaman ön planda bulunur.

Ekorekreasyonist Çevre Dostudur

Ekorekreasyonist çevre dostudur. Ekoloji ve ekosistem ile alakalı bilgi sahibidir. Doğaya her zaman ekosentrik yaklaşımla davranır. Katılmış olduğu etkinliklerde bulunduğu ortamda misafir olduğunu, oranın asıl sahibinin fauna ve flora olduğunun bilincindedir ve bu nedenle vereceği zararı minimuma indirmek için çaba harcar. Aynı zamanda ekorekreasyonistlerin çevre sorunlarıyla ilgili farkındalık yaratmak, konuyla alakalı yetkili kurumlar üzerinde baskı oluşturmak, doğanın gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılması için faaliyetlerde bulunmak ve mevcut faaliyetlere destek vermek gibi sorumluluklar taşıması beklenir.

Ekorekreasyon uygulamalarının gelişmiş ülkelerde yaygınlaştığını söyleyebiliriz. Ancak Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde bu bilincin tam olarak oturduğunu söylemek güçtür. İçerisinde bulunduğumuz yüzyıl içerisinde boş zaman sürelerinde ciddi artışlar yaşanmıştır. Artan boş zaman süreleri insanları rekreasyonel faaliyetlere yöneltmiş ve rekreasyon bir ihtiyaç haline gelmiştir. Rekreasyonun temel kaynağının ”çevre” olduğu düşünüldüğünde; bu faaliyetlere yönelik artan talebin çevre üzerinde baskı yaratacağı aşikardır. Bu nedenle ekorekreasyon bilincinin bütün dünya toplumlarında benimsenmesi hayati önem taşımaktadır.

Ekosentrik ve Antroposentrik Yaklaşım Nedir?

Ekosentrik ve antroposentrik yaklaşım insanların çevreye ve çevre sorunlarına yönelik bakışını ve çevreye nasıl davrandığını gösteriyor.

Antroposentrik Yaklaşım

Antroposentrik yaklaşım; merkezine insanı alır ve çevre sorunlarına çözüm getirirken insan faktörünü ön planda tutar. Bu yaklaşıma göre doğadaki her şey insanların onlardan istifade etmesi için vardır. Bu nedenle bu yaklaşımı benimseyen kişi herhangi bir yerde insan sağlığı için ağaç kesilmesini uygun bulmazken, başka bir yerde insana faydası olduğunu düşünerek (örneğin bina yapmak için) ormanların tahrip edilmesine göz yumabilir. Veya insan sağlığına faydası olduğu için doğa yürüşü yaparken  plansız ve rastgele davranabilir. Çünkü odak noktasında ”insan” vardır.

Ekosentrik Yaklaşım

Ekosentrik yaklaşım ise; ekosistemi bir bütün olarak görür. Merkezine yalnızca insanı değil tüm ekosistemi alır. Bu nedenle çevreye yönelik aldığı kararlarda yalnızca insana olan faydasını değil, tüm ekosistemi düşünür ve canlı-cansız bütün varlıkları korumayı hedefler. Bu yaklaşıma göre doğadaki her bir varlık, korunması gerektiği için korunur. Bu yaklaşımı benimseyen kişi bir doğa yürüyüşünde minimum derecede doğal alanı kullanmak için çaba sarfeder ve doğada hiçbir şekilde zararlı atık bırakmaz. Çünkü odak noktasına tüm ekosistemi almıştır ve topyekün tüm ekosistemin faydasını düşünür.

Doğadaki kaynakların sürdürülebilirliğini sağlamak ve daha kaliteli bir dünyada yaşamak istiyorsak ekosentrik yaklaşımı yaşam biçimi haline getirmeliyiz. Yalnızca sözde değil, özde çevreci olmak bunu gerektirir. Antroposentrik yaklaşımla doğadaki diğer canlıların yaşam haklarını ihlal etmek hiçbir inanışta, hiçbir dinde doğru değildir. Bu bencilliği ekofaşizanlık olarak da tanımlayabiliriz. Kendi milletini diğer milletlerden üstün görmek ve diğer milletlerin kendi milletine hizmet etmek için yaratıldığını iddia etmek (faşizm) ne kadar yanlışsa; doğadaki binlerce tür içinde tek bir türün (insanın) odak haline getirilip diğer türlerin o türe hizmet için yaratıldığını ve feda edilebileceğini düşünmek o kadar yanlıştır.

İlk yorum yapan olun

Bir Cevap Yazın